Emek

83. Vicdan ve Adalet Nöbeti | Ben bir evladımı kaybettim, onlar bize konuşmayı çok gördü

İş cinayetinden hayatını kaybeden işçi ailelerinin başlattığı nöbetin 83’üncüsü Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasından dolayı Beyoğlu Tel Sokak’ta yapıldı.

İstanbul: İş cinayetinden hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin başlattığı ve her ayın ilk Pazar günü yapılan ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ eyleminin 83’üncüsü Beyoğlu’nda bulunan Tel Sokak’ta yapıldı. Her ay Galatasaray Meydanı’nda yapılan eylem, meydanın yasaklanmasından dolayı polis ablukası altında Tel Sokak’ta yapıldı.

Aileler dar bir sokağa hapsedildi

Nöbet eyleminde ilk olarak aileler adına Hakkı Güleç konuştu. Güleç, nöbet eyleminin iş cinayetinden hayatını kaybeden ailelerin duyarlılık oluşturma amacıyla düzenlediklerini belirtti. Galatasaray Meydanı’nda yapılan nöbetin yasaklamalardan dolayı Tel Sokak’ta yapıldığına dikkat çeken Güleç, ailelerin dar bir sokağa hapsedildiğini belirtti. Bakırköy’de yapılan 1 Mayıs etkinliklerinde konuşma yapmak istediklerinin bilgisini veren Güleç “1 Mayıs’ta biz iş cinayetlerini anlatacaktık. Ama maalesef hiçbir kurumdan dilekçemize dönüş yapılmadı. Yine de adalet arayan işçi aileleri olarak 1 Mayıs alanına biz gittik, yine bizi görmediler, duymadılar” dedi. Son olarak 2018’de yaşanan iş cinayetlerine dair ‘İş Cinayetleri Almanağı’ çıkartılacağını duyuran Güleç konuşmasını sonlandırdı. Güleç’in konuşmasının ardından basın açıklaması yapıldı

28 Nisan anma günü ilan edilsin

Basın açıklamasını Davutpaşa patlamasında eşini kaybeden İdris Çabuk okudu. Adalet arayan işçi ailelerinin nöbet eyleminin, 74’üncü haftadan itibaren yasaklandığını belirten Çabuk bu hukuksuz yasağın derhal kaldırılmasını istedi. Bu ayki nöbetin 2012 yılında çalıştığı dizi setinde iş cinayetine kurban giden Selin Erdem şahsında yaptıklarını belirten Çabuk, Selin şahsında tüm iş cinayetleri için 28 Nisan tarihinin “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” ilan edilmesini istediklerini belirtti.

Çabuk son 7 yıldır yapılan 28 Nisan Anma ve Yas Günü yürüyüşünün de bu yıl Kaymakamlık eliyle engellendiğini belirterek: “Her yıl olduğu gibi bu yıl da Fransız Kültür Merkezi önüne çağrı yapan aileler, ağustos ayından beri İstiklal Caddesi’nde Kaymakamlık emriyle yürüyüş, basın açıklaması yapılmasının yasaklandığı gerekçesiyle engellendi. Sesimizin bir sokağa hapsedilmesini kabul etmeyeceğiz. Barikatlar, ailelere değil, iş cinayeti faillerine ve kamusal sorumluluğunu yerine getirmeyenlere kurulsun” dedi.

Çıkarılacak iş cinayetleri almanağı kitabının basılmasını desteklediklerini de belirten Çabuk “İş cinayetlerinin üçüncü sayfa haberi olarak kalmasını istemiyoruz. Bellek tutulmazsa, ölen işçiler hatırlanmazsa daha çok öleceğimizi biliyoruz. 2018’de en az 1872 işçi hayatını kaybetti. 2018 yılı, Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılıydı. En az 66 çocuk işçi hayatını kaybetti”

Sosyal medyada iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin seslerini duyurmak ve 28 Nisan gününün anma günü olarak ilan edilmesi için başlattıkları sosyal medya eylemine de katılım çağrısı yapan Çabuk açıklamasını sonlandırdı.

Onlar öldürüyor, cezayı biz alıyoruz

Çabuk’un ardından Selin Erdem’in annesi Hacer Erdem seslendi. 1 Mayıs 2012 günü yaşanan iş cinayetinde kızını kaybeden Erdem “Biz söylemekten utandık ama bazıları bunu duymaktan utanmadı. Ben bir evladımı kaybettim, onlar bize birkaç dakika konuşmayı bile çok gördü. Kısıla kısıla buraya kadar geldik. Herhalde gelecek günlerde binadan da çıkamayacağız” dedi. Yaşanan iş cinayetlerinde sorumluların cezasızlıkla ödüllendirildiğini belirten Erdem “Cezayı biz alıyoruz, ölenlerin yakınları alıyor” dedi.

Erdem’in ardından 1 Mayıs’ta, ‘Adalet Arayan İşçi Aileleri’ adına konuşma yapılması için kurumları ziyaret eden Erdinç Eroğlu konuştu. Eroğlu DİSK, KESK ve TMMOB ile görüşme yaptığını ancak kurumların geri dönü yapmadığını belirterek “Bu kurumlarda sendikal bürokrasi almış başını gitmiş. İnsanlara daha üstten bakıyorlar gibi geldi bize” dedi. Yaptıkları başvuruya yönelik 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin yetkilisi olarak konuşan kişinin kendilerine ‘Sizin gibi herkes söz hakkı istiyor, herkese nasıl söz hakkı verelim’ dediğini belirten Eroğlu “Bizim orada söz söylememizle, bizim hakkımızda sizin söz söylemeniz farklı şeylerdir. Çünkü bu davaları takip etmiyorsunuz” dedi. Son olarak kurumların kendileriyle diyaloğa geçilmesini isteyen Eroğlu açıklamasını sonlandırdı.

Eroğlu’nun ardından Eylem Can 1 Umut Derneği adına konuşarak ‘2018 İş Cinayetleri Almanağı’ kitabının içeriğinden bahsetti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu