MA’dan Ahmet Kanbal’ın haberine göre 3 Eylül Cuma günü tatil olması nedeniyle sokakta kimsenin bulunmadığını aktaran Maxmur Halk Meclisi Eşbaşkanı Kaçan, büyük bir facianın eşiğinden döndüklerini söyledi. Saldırıda 10 evin zarar gördüğü bilgisini paylaşan Kaçan, SİHA’ların hedef aldığı evin, bebeği olan Beşir isimli bir öğretmene ait olduğunu belirtti ve saldırılarla sivillerin hedeflendiğini ifade etti.
Kaçan, kamp semalarında uzun bir süredir Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) hareketliliğinin yaşandığını ve bu nedenle böylesi bir saldırıyı beklediklerini söyledi.
SİHA hareketliliğini Irak hükümeti, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile diğer yetkililere de ilettiklerini aktaran Kaçan, saldırının engellenmediğini belirtti.
Daha önce de benzer saldırılarla karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan Kaçan, 2014’teki IŞİD saldırılarına işaret ederek, “O zamanlar da halkın dağılması, kampın boşaltılması amaçlanıyordu. Şengal’de de aynı komplo ve plan devredeydi. Rojava’da da aynı durum söz konusuydu. Saldırıların Türkiye’nin bilgisi dahilinde olduğunu biliyoruz. DAİŞ’in saldırısı, KDP’nin 3 yıldır uyguladığı ambargo ve bu saldırıların hepsi birbiriyle bağlantılı. DAİŞ’in yarım bıraktığı ve başaramadığı konsepti bugün tamamlamak istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Saldırıların Bağdat’ta 28 Ağustos’ta başlayan ve Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katıldığı “Bağdat İş Birliği ve Ortaklık Konferansı” dönemine geldiğine dikkati çeken Kaçan, şöyle devam etti:
“Toplantıda da Mahmur ve Şengal hedef alındı. Buraya saldırılar olacağını herkes biliyordu. Orada bizleri tehdit ediyorlardı. Bu nedenle bundan sonra olacak bütün saldırılarda BM’nin, Irak’ın ve özellikle de KDP’nin sorumluluğu ve ortaklığı vardır. Kamp halkı adına tüm dünyaya, demokrat kesimlere, Kürt halkına seslenmek istiyoruz; Kürt halkına karşı bir imha politikası yürütülüyor. Metîna’dan Zap’a, Şengal’den Mahmur ve Rojava’ya kadar tüm saldırılar işgal girişiminin parçasıdır. Bu mücadeleye sahip çıkılmalı. Bugün buna karşı direnmezsek yarın çok geç olabilir. Bu saldırılar bizi özgür yaşamımızdan vazgeçiremeyecektir.”
