Güncel

10 Ekim Katliamının 7. yılında “Hesap Soracağız” sloganları

Ankara’da 10 Ekim Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Kadıköy’de bir araya gelen yüzlerce kişi, katledilenleri anarken katillerden hesap soracaklarını vurguladı. 

İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde DAİŞ tarafından gerçekleştirilen saldırıda katledilenleri anmak için Kadıköy’de bulunan Rıhtım Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamaya Partizan, YDG, YDK TÖP, BDSP,  HDP, Mücadele Birliği gibi onlarca devrimci demokratik, bir çok gençlik örgütü,  bulunduğu yüzlerce kişi katıldı.

Açıklamanın yapılacağı caddenin etrafı ise çok sayıda polis, TOMA ve gözaltı araçlarıyla sarıldı. Açıklamaya kortejler halinde yürümek isteyen kitleler polis tarafından engellense de binlerce kişi akın akın sloganlar ve zılgıtlarla yürüyüş gerçekleştirerek alana giriş yaptı.

Açıklamada sık sık, “10 Ekim’i unutma unutturma”, “Katil IŞİD işbirlikçi AKP”, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek”, “Şehid namirin”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Katillerden hesabı gençlik soracak”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganı atıldı.

Açıklamada, “Emek Kazanacak! Demokrasi Kazanacak! Barış Kazanacak!” ile “10 Ekim Ankara Katliamını 7 Yıldır Unutmadık, Unutturmayacağız” pankartları açıldı. Zılgıtlarla katledilenlerin hesabının sorulacağının mesajını veren binler, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız”, “10 Ekim’in katillerden hesap soracağız”, “10 Ekim’i unutma unutturma” dövizleri taşıdı.

Partizan da eyleme, “10 Ekim’i unutmadık”, “Suruç, Amed, Ankara unutmadık”, “10 Ekim’in hesabı sorulacak” vb. dövizlerle katıldı.

Katledilenleri anmak için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştiren binler, hep bir ağızdan “Şehid namirin” diye haykırdı. Ardından katledilenlerin isimleri okunarak “yaşıyor” şeklinde anıldı.

Katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli’nin babası Faik Deli 10 Ekim Barış Derneği adına konuşarak, “Tam 7 yıl oldu. 9 Ekim akşamı egemenlerin ülkeyi sürüklemek istediği kaosun ortasından çekmek için biz yüz binler Ankara’ya akın etmiştik. Ben de canım kızım Dicle’m ve yoldaşlarımla yürüyüşe katılmıştım. Ankara’ya varıncaya kadar çeşitli engellemelerle karşılaştık, hep itiraz ettik. Yollar bize açıldığı gibi DAİŞ’in katillerine de yollar açıldı. Binlerce kilometre uzaktan ellerini kollarını sallayarak gelmişlerdi. Bizi öldürmek için tuzağa düşürmüşlerdi. Bizi korumak devletin kolluk kuvvetlerinin göreviydi ama ne yazık ki göremedik” ifadelerini kullandı.

İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklaması İstanbul Tabip Odası Genel Sekteri Ertuğrul Oruç tarafından okundu.

Oruç, “Bu ülkenin işçileri, emekçileri, kadınları gençleri, emek, özgürlük, demokrasi ve barış talebinin ısrarlı savunucusu sendikaları, meslek odaları ve siyasi partileri olarak bizler; ülkemizde bir yönetme biçimi halini almış olan bu devlet “destekli-onaylı” şiddet sarmalını on yıllardır her gün yaşıyoruz. Darbe dönemlerinde pervasızlaşan, işkencelerden, cezaevi katliamlarına uzanan, seçim dönemi bombalı katliamlarla olağan günlerde ve tevekkülle karşılanması beklenen işçi ölümleriyle, kadın cinayetleriyle ölüm ve dehşet saçan tüm bu politikalara karşı mücadeleye devam edeceğimizi ilan ediyoruz” dedi.

Oruç, “Uyarıyoruz!” şeklindeki sözlerine devam ederek,

“Ülkemiz yeni bir seçim sürecine yine siyasal ve ekonomik krizle girmiş durumda. Sermaye sınıfının çıkarını önceleyen partilerin, yandaş medyanın, partili polis ve yargı sisteminin, dinin siyasallaştırılmasının ve ırkçı milliyetçi söylemlerin yetmediği dönemlerde siyasi suikastlara, katliamlara başvurmayı, ülkemizin değerli aydınlarını, gazetecilerini, sendikacılarını, gençlerini katletmeyi alışkanlık haline getirenleri uyarıyoruz. Arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin yoldaşlarımızın hayatını sizin algı yaratma provokasyonlarınıza alet etmeyecek, sadece fail olarak kullanılan IŞİD’lilerden değil, azmettiren, planlayan, koruyan ve kollayanlardan da hesap soracağız.

Uyarıyoruz!

Kapitalizmin doğamızı ve tüm yaşam alanlarımızı tükettiği, rant ve kâr döngüsü için hayatlarımızın piyasaya sürüldüğü, pazarı büyütme girişimlerinin bölgesel savaşlara dönüştüğü bir dünyada yaşıyoruz. Bu sistemin ülkemizdeki taşeronu olan AKP iktidarının derinleştirdiği bu karanlık günlerde, enflasyonun, pahalılığın, emek sömürüsünün tahammül edilemez hale geldiği; itiraz eden, hak talep eden herkesin vatan haini ilan edildiği, polis ve yargının sindirme, medyanın ise yalan ve çarpıtma aracına dönüştüğü bu iklimde; AKP-MHP koalisyonuna – Cumhur ittifakına bir kez daha sesleniyoruz: ezberinizde olan katliamcı yöntemleri aklınızdan bile geçirmeyin…

Uyarıyoruz!

1977 1 Mayıs Taksim katliamının, Sivas Madımak vahşetinin, 10 Ekim öncesi Suruç’ta gençleri öldüren bombaların da, birçok aydın, gazeteci, yazar ve siyasetçinin ölümü ile sonuçlanan siyasi suikastların da, o dönem siyasi krizlerini ve seçimlerini etkileme ve iktidar paylaşımı için toplumsal atmosfer yaratma amaçlı olduğunu artık herkes görüyor.

Bu nedenle, 10 Ekim 2015 yılında katledilen arkadaşlarımıza sahip çıkmanın en güzel ve en anlamlı yolu bir daha bu ülkede böylesi katliamların yaşanmasını engellemekten geçiyor. Bu tür provokasyonları hiç kimsenin aklından geçiremediği, niyetlenenlerin heveslerinin kursaklarında kalacağı, faillerin azmettiricileri ile birlikte en ağır cezalara çarptırılacağı bir toplumsal refleksi ve kararlılığı büyütmek zorundayız.

Aydınların, gençlerin, işçilerin ölü bedenleri üzerinden toplumdaki korku, kaygı ve otoriteye sığınma eğilimini körükleyerek amacına ulaşmaya çalışan bu anlayışa karşı, yoksulluğun, emek sömürüsünün, eril ayrımcılığın güncel sonuçlarını ve  daha fazla özgürlük, demokrasi ve barış taleplerini içeren sınıf kavgasını öne çıkarabilmeliyiz.

Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen katliamların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır. DİSK-KESK-TMMOB ve TTB’nin çağrısı ve İstanbul Emek, Barış, Demokrasi Güçlerinin de katılımıyla bugün burada bir araya gelen bizler ve ülkemizin dört bir yanında meydanlara çıkan arkadaşlarımız Saray rejimini sürdürebilmek için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri affetmeyecek, 10 Ekim’de Ankara’da kaybettiğimiz arkadaşlarımızın değerli anısına sahip çıkmaya devam edeceğiz!.. ” dedi.

Eylem atılan sloganlarla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu